> Adil Küçük İSTANBUL
Dünya ekonomisi krizin pençesinde kıvranırken Türkiye zor dönemi en az hasarla geçirmeye devam ediyor. Dün hem Avrupa’dan hem Amerika’dan gelen olumsuz verilere rağmen krizin 2009’da sona ereceği beklentisi gerçekleşirse Türkiye hiç bir şey olmamış gibi yoluna devam edecek. ABD’de temmuz ayı tüketici enflasyonunun yüzde 0.4 olan beklentiyi ikiye katlayarak yüzde 0.8 çıkması, işsizlik maaşı başvurularının beklentiden 18 bin kişi fazla çıkarak 450 bin kişi olması ve Avrupa’nın üç büyük ekonomisinin ikinci çeyrekte daralması ihracat üzerinde korkulara sebep oluyor. Bu korkularda ihracatın yarısından fazlasının AB ülkelerine yapılmasının etkisi de büyük. Ancak Türkiye’nin durgun ekonomisine sonbahar ilaç gibi gelecek. Sonbaharda okulların açılacak olması, çiftçinin fındık, buğday, çay ve bakliyat gibi hasat parasını alacak olması, bunların hemen peşine Ramazan bayramının gelmesi durgun piyasanın canlanması anlamına geliyor. Amerika Merkez Bankası (FED) eski başkanı Alan Greenspen’ın “2009 yılının ilk yarısında ABD’de konut fiyatları gerçek değerini bulur. Kriz 2009’un ikinci yarısından itibaren sona erer” açıklaması yerine oturursa Türkiye ihracatında da daralma yaşamadan krizden kurtulmuş olacak. İlk üç ayda beklentilerin üzerinde büyüyen Türkiye’nin yılın tamamında yüzde 4.5 büyümesi bekleniyor. Tarım rakamlarının da büyümeyi desteklediği ülkede, özellikle bankaların ve büyük holdinglerin rekor kârları Türkiye’yi dünyadan ayrıştırıyor.